Fip Hastalığı   

Fip Hastalığı   

Fip Hastalığı   

  Asıl ismi Feline infectious peritonitis olan FIP hastalığı yani kedilerin enfeksiyoz peritonitisi dünyanın her yerinde yaygın olarak bulunan ,  Felidae ailesini ve evcil kedi dostlarımızı etkileyen viral bir hastalıktır.FIP hastalığı coronavirüsün  mutasyonları sonucu oluşur.Aslında evimizde beslediğimiz canlı dostlarımız %50, sokaklardaki dostlarımız ise %80-90 oranında coronavirüsü hayatlarında 1 kere geçrirler ancak bu canlı grubunun %10u coronavirüsünün mutasyona uğrayarak FIP hastalığına dönüşen suşuna maruz kalırlar .Mutasyonlar virüsün sadece Monosit ve Makrofaj gibi bağışıklık hücrelerinde  bulunmasına ve kendini kopyalamasına imkan verir. Bağışıklığın düşmesi var olan coronavirusunun mutasyon geçirmesine olanak sağlar ve FIP hastalığı kaçınılmaz olur.

             Kedilerde Fip Hastalığı

    Cornaviridae ailesinin bir üyesi olan FCoV, zarflı bir RNA virüsüdür. FCoV ile enfeksiyonu takiben farklı hastalık formları ve gelişmeler söz konusudur .Bazı kedilerde (yaklaşık % 10 unda) virus mutasyona uğrar ve FIP’e neden olan farklı bir virusa dönüşür.Bu kedilerin bazılarında hücre ilişkili immun yanıt gelişmez ve kedide YAŞ  FIP şekillenir .Bazı kedilerde kısmi bir koruyucu hücresel bağışıklık gelişir ve kedide mutant  virüs ,KURU  FIP’e neden olur .Bazı kedilerde tam bir hücresel yanıt gelişir ve bu yanıt enfeksiyonu hücresel immun yanıtın herhengi bir nedenle baskılandığı ana kadar engeller (yaşlılık, FeLV , kemoterapi). Çok az bir kısmı da doğuştan dirençlidir.

    FIP hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir aslında ancak yapılan araştırmalar Genetik Yatkınlık ,Kedi sayısı ,Beslenme ,Stres gibi 4 faktörü hastalığın oluşmasında önemli etkenler olarak ortaya koyuyor.

 Fip Hastalığı Belirtileri

   Kedilerde fip hastalığı belirtilerinden önce aslında coronavirüs belirtilerine bakmalıyız  .Coronavirüs  hastalığına kapılmış kedilerde  hapşırma, gözlerde sulanma ve burun akıntısı gibi belirtiler yaşarken bazıları ishal gibi sindirim sistemi şikayetleri ile karşılaşabilirler. Çoğu durumda belirtiler kendiliğinden geçer .Ancak  Coronavirüse maruz kalan kedilerin küçük bir kısmında(%10) FIP adı verilen hastalık gelişir. FIP belirtilerinin ve etkilerinin farkına varılması virüse maruz kalındıktan haftalar, aylar sonra ortaya çıkabilir.

   FIP’in gelişmeye başlamasıyla belirtilerde meydana gelmeye başlar genellikle yükselen ve düşen ateş, iştahsızlık ve enerji  kaybı bu belirtilerin başında gelir. Zaman geçtikçe, enfekte kediler FIP formuna bağlı olarak daha fazla FIP semptomuna sahip olmaya başlarlar.2 farklı hastalık formu ortaya çıkar ıslak ve kuru olarak adlandırılır. Islak form FIP’li kedilerin yaklaşık üçte ikisinde ve kuru form üçte birinde görülür. Bu iki form kolayca ayırt edilebilir, ancak ikisi arasında geçiş formları da olabilir.

   KURU FORM. FIP’in kuru formu, bir kedinin vücudundaki kan damarlarının çevresinde enfeksiyona ve iltihaplı lezyonlara neden olur. Bu enfeksiyon beyni, karaciğeri, böbrekleri, akciğerleri ve cildi etkileyebilir. Bu form genellikle kedinin nöbet geçirmesine ve koordinasyonsuz bir şekilde hareket etmesine neden olur. Bazı durumlarda, kedilerde aşırı susama ve idrara çıkma, kusma, kilo kaybı ve sarılık da görülür.

   ISLAK FORM daha akut olma yönündedir. Hastalığın bu formunda karında sarımsı ve biraz yapışkan sıvı birikir ve bu da şiş karınlı bir görünüme neden olur(abdominal efüzyonlu).  Depresyon, iştah azalmasıda bu formun semptomlarndandır. Ayrıca göğüste sıvı birikerek kedinin nefes almasını zorlaştırabilir(torasik efüzyonlu). Bu FIP formu, kan damarlarında hasara neden olarak iltihaplanma ve kandan karın ve göğse sıvı sızmasına neden olur.
    Bu formdaki kedilerde yüksek düzeyde billurubin bulunması nedeniyle mukozalarda, deride sarılık gözlenir ve hayvanın idrarındaki yoğun sarılık da fark edilebilir.

Fip Hastalığı Bulaşıcı Mı

    FIP hastalığının bulaşıcılığı aslında bu hastalığa neden olan felin coronavirüsün bulaşıcılığıyla alakalıdır .Bu yüzden dünya sağlık örgütünün yapmış olduğu açıklamalara bakıldığında herhangi bir kediden insana coronavirüs bulaşması söz konusu değildir. Bu yüzden FIP hastalığının bulaşmasıda söz konusu değildir yani FIP hastalığı insana bulaşır mı sorusunun yanıtı hayırdır.

  Bir diğer ki bulaşıcılık konusu ise hayvanların kendi aralarında bulaştımalarıdır.Bu sorunun cevabı maalesef ki evettir .Enfekte bir hayvan direk FIP hastalığını yaymaz belki ancak FIP hastalığının sebeplerinden coronavirüsü etrafındaki sağlıklı hayvanlara yayarak onları da enfekte edebilir. Sağlıklı olan dostumuz coronavirüs enfeksiyonu geçirebilir  bu durumda  %10luk kısım içine girerek coronavirüsü mutasyona uğratabilir ve FIP hastalığına yakalanabilir.

  Peki FIP hastalığında bulaşmayı nasıl önlemeliyiz .Bu bulaşmayı engellemek için başta coronavirüsün yayılımını engellemeliyiz .Coronavirüs salya dışkı gibi materyallerin enfekte hayvanlardan sağlıklı hayvanlara temas etmesi ya da solunması ile bulaşır bundan dolayı sağlık durumundan  şüphe ettiğimiz hayvanı  sağlıklı hayvanlardan uzak tutmalı temaslarını kesmeliyiz kedi kumu gibi tuvalet ve mama kabı gibi materyaller şahsi olmalı ve sürekli temizlenmelidir .Ayrıca hamile halde hastalığa yakalanmış canlıların doğan yavruları da enfektedir bu durum bilinmeli ve önlem alınmalıdır. Bu hastalığa yakalanmamanın bir diğer önemli etkenlerinde ise beslenme durumunun kaliteli ve iyi olması .Hayvanların stres faktöründen uzak kalmalarıdır.

Fip Hastalığının Teşhisi

FIP hastalığı her yaş hayvanda ortaya çıksa bile genelde 2 yaş altı özellikle 3-8 aylık bağışıklık sistemi tam oluşmamış kedilerde ,kalabalık barınaklar veya zaten hasta hayvanların bulunduğu ortamda bulunan kedilerde bulunması yüksek oranlıdır. Hasta kedilerde   büyümenin durması veya yavaşlaması , iştahsızlık, kilo kaybı, dirençli ateş, abdominal genişleme, dispne (solunum güçlüğü), sarılık ,nörolojik belirtiler (dengesizlik ,koordinasyon kaybı gibi) ve kronik ishal vardır .Bu gibi hastalığın bazı semptomlarına bakarak teşhis yolunda önemli yol kat edebiliriz .Ancak FIP hastalığının teşhisi zor koyulur. Semptomlarının birçoğu başka sorunların da semptomları olabilir ve FIP’i doğrulamak için tek bir kan testi mevcut değildir. Fakat şimdi sıralayacağımız durumlarda veteriner hekiminizin teşhisi koyması kolaylaşacaktr .FIP li kedilerde(Düşük sayıda beyaz kan hücresi /Alışılmadık derecede yüksek sayıda beyaz kan hücresi) değerleri oluşabilir
Kanda yüksek total protein vardır. Hiper-bilirubinemi (sarılık) görülebilir(Diş etlerinin veya gözlerin sararması)
Daha yüksek risk grubunda (genç kediler veya aşırı kalabalık bir ortamda yaşayan kediler)bulunan kedilere özellikle dikkat edilmesi fayda sağlar.
Kedinizin karnında veya göğsünde sıvı birikmesi varsa, veteriner hekiminiz  test için sıvı örneği alabilir. Yüksek protein yüzdesine sahip sıvı, FIP’nin bir göstergesidir ve sıklıkla sarımsı olacaktır. FIP’den şüphelenen veteriner hekiminiz kedinizin röntgenini veya ultrasonunu çekebilir fiziksel muayene ile abdominal veya torasik efüzyonları, karın boşluğu içindeki mezenteriyal lenf büyümeleri ve gözdeki değişimleri tespit etmeyi mümkün hale getirebilir. FIP teşhisini desteklemeye yardımcı olabilecek birkaç başka test vardır. Bunlar İmmünoperoksidaz testi, virüs bulaşmış beyaz kan hücrelerini tespit edebilir. Polimeraz zincir reaksiyonu teknolojisi, virüsü doku veya vücut sıvısında test etmek için kullanılabilir. Bazen karın boşluğu içindeki enfekte dokudan biyopsi yapılabilir.

Bu gibi yollarla FIP hastalığı teşhisinde yol katedilebilir ,fikir sahibi olunabilir ancak unutulmamalıdır ki FIP in tek kesin teşhisi otopsi ile yapılabilir.

Fip Hastalığında Tedavi

       FIP hastalığının tedavisi konusunda uzun yıllardır kesin bir tedavi yöntemi yoktu ve son birkaç yıla kadar hep semptomatik tedaviler ile iyleştirilmeye çalışıldı.Semptomatik tedavi aslında kedinin bağışıklık sistemine bağlı olan bir durumdur ve çokta tedavi yöntemi olarak kabul edilmeyebilir. Kesin tedavi yöntemi olmadığından hekimler semptomatik ilerlemeye çalıştı .Örneğin Sıvı efüzyonlarını gidermek gibi .Bu durum bazen iyi bazen kötü olabilir. Göğüs tutulumu ve nefes alma güçlüğü çeken kediler, plevral sıvının alınmasından büyük ölçüde faydalanabilir. Göğüs sıvısı, özellikle kediler prednizolon ile tedavi edildiğinde, yavaş yavaş yenilenme eğilimindedir.
Solunumu engelleyecek kadar yoğun olmadığı sürece abdominal sıvının alınması önerilmemelidir.
Bununla birlikte, doğal seyrini sürdürmek için bırakılırsa, FIP’in çoğu kedi için nihayetinde ölümcül olduğunu söylemek yine de doğrudur.  FIP teşhisi konulduğunda kedilere ötenazi uygulamak yerine tedavi etme konusunda daha fazla uğraş verildikçe, kedilerin bir kısmının haftalarca, aylarca süre hayatta kalabileceği görülmüştür ve kesin tedavi yöntemleri  için çalışmalar devam etmektedir

Son yıllarda yapılan çalışmalarda ise bazı spesifik antiviral ilaç tedavileri ile iki küçük molekülün FIPV replikasyonunu inhibe ettiği ve kedileri hem deneysel olarak indüklenen hem de doğal olarak oluşan FIP ile iyileştirdiği gösterilmiştir. Avusturya ve İngiltere’de ise, BOVA firması, Remdesivir’i kedilerde lisanlı olarak kullanmak için piyasaya sunan ilk firma olmuştur.

FIP hastalığında henüz TÜRKİYE de kesin bir tedavi yolu uygulanmıyor olsa bile dünyada olan gelişmeler bizler yakında fıp hastalığına karşı kesin bir tedavi uygulayacağımız konusunda umut oluyor.

 Son olarak bir hastalığın en güzel tedavisi o hastalığa karşı temkinli olmak ve yakalanmamaya çalışmaktır yani koruyucu hekimliğin uygulanmasıdır .Yukarıda da belirttiğimiz gibi bulaşma yollarına dikkat etmeli ve veteriner hekimlerimizin tavsiyelerine uyarak bu gibi hastalıkların bizden uzak olmasını sağlayabiliriz.

 

Related Articles

Comments (1)

  • A WordPress CommenterMayıs 29, 2023

    Hi, this is a comment. To get started with moderating, editing, and deleting comments, please visit the Comments screen in the dashboard. Commenter avatars come from Gravatar.

Write a comment